←Prev   Vav-Kaf-Te  Next→ 

و ق ت
Vav-Kaf-Te
Kökün genel değeri.
vakit bildirildi , vakit , belli vakitte , belirlediğimiz zaman, muayyen vakitte, mikâtımıza, kararlaştır- dığımız vakit’e , onun vakti, zamanı , vakitleri bildiren vakit ölçüsü , vakitlendirilmiş, vakitleri belirlenmiş , kararlaştırılmış muayyen vakit , belirlenmiş bir vakite , belirlenmiş, tayin edilmiş bir vakit , onların belirlenmiş vakti
   uqqitat   (1)

77:11
Resuller vakte bağlandığında,

   l-waqti   (1)

15:38
\"Bilinen vaktin gününe kadar...\

38:81
\"O bilinen güne kadar.\

   limīqāti   (1)

26:38
Nihayet büyücüler belirlenen bir günün, belirlenen bir vaktinde bir araya getirildi.

   limīqātinā   (2)

7:155
Mûsa, bizimle buluşma vakti için toplumundan yetmiş adam seçti. O şiddetli sarsıntı/korkunç titreşim onları yakalayınca Mûsa şöyle dedi: \"Rabbim, dileseydin, onları da beni de daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin yaptıkları yüzünden bizi helâk mı edeceksin? Bu iş senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini şaşırtır, dilediğine yol gösterirsin. Sen bizim Velî'mizsin! O halde affet bizi, acı bize! Sen affedenlerin en hayırlısısın!\

7:143
Mûsa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle yakardı: \"Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni!\" Dedi: \"Asla göremezsin beni! Ama şu dağa bak! Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni göreceksin!\" Rabbi, dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Mûsa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: \"Tespih ederim seni. Tövbe edip sana yöneldim! İman edenlerin ilkiyim ben.\

   liwaqtihā   (1)

7:187
Ne zaman gelip çatacak diye kıyamet saatini soruyorlar sana. De ki: \"Ona ilişkin bilgi Rabbim katındadır. Onu, vakti geldiğinde belirginleştirecek olan yalnız O'dur. Göklere de yere de ağır gelmiştir o. O, size ansızın gelecektir, başka değil.\" Sen onu iyice biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki: \"O'na ilişkin bilgi Allah katındadır, fakat insanların çokları bilmiyorlar.\

   mawāqītu   (1)

2:189
Sana, doğan Aylardan sorarlar. De ki: \"Onlar, insanların çeşitli yararları ve bir de hac için vakit ölçüleridir.\" Hayırda erginlik/dürüstlük evlere arkalarından girmeniz değildir. Hayırda ergin/dürüst o kişidir ki, takvaya sarılıp korunur. Evlere kapılarından girin. Allah'tan korkun ki kurtuluşa erebilesiniz.

   mawqūtan   (1)

4:103
Namazı/duayı tamamlayınca, artık Allah'ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı/duayı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz/dua, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.

   mīqātu   (1)

7:142
Mûsa ile otuz gece için vaatleştik. Ve bunu, bir on ekleyerek tamamladık. Böylece Rabbinin belirlediği süre kırk geceye ulaştı. Mûsa, kardeşi Hârun'a dedi ki: \"Toplumum içinde benim yerime sen geç, barışçı ol, bozguncuların yolunu izleme!\

   mīqāti   (1)

56:50
Bilinen bir günün buluşma vakti/buluşma yerinde mutlaka bir araya getirileceklerdir.

   mīqātan   (1)

78:17
Hiç kuşkusuz, o ayırma ve hüküm günü kesin olarak belirlenmiştir.

   mīqātuhum   (1)

44:40
Hiç kuşkusuz, ayrım günü, hepsinin buluşma zamanıdır/buluşma yeridir.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...