←Prev   Sin-Ra-Ra  Next→ 

س ر ر
Sin-Ra-Ra
Kökün genel değeri.
gizleyen , gizledikleri , gizli olarak, gizli gizli , onların sırları, gizledikleri , sır olan , bolluk, bollukta , sırlar, gizli şeyler , sürur, ferahlık, huzur verir (hoşa gider) , gizledikleriniz, sırlarınız, sakladığınız , sır olarak, gizlice , tahtlar , tahtların , sizin sırrınızı, gizlinizi, gizlediğinizi , onların sırlarını , onu saklı tuttu, gizledi , surur içinde sevinçle , ve gizledim, sır olarak bildirdim , ve gizlediler, gizlice içlerinde hissettiler , ve gizleyin , ve onu gizlediler , ve hayır, surur, ferahlık , ve koltuklar, sedirler , ve sürur, sevinç , sır olan, saklanan şeyler
   is'rāran   (1)

71:9
\"Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım.\

   is'rārahum   (1)

47:26
Bu şundandır: Bunlar, Allah'ın indirdiğinden tiksinenlere, \"Bazı işlerde size itaat edeceğiz.\" demişlerdi. Fakat Allah onların gizlediklerini biliyor.

   asarra   (2)

13:10
Sizden, sözü saklayan da açıklayan da geceye sığınıp gizlenen de gündüz yol alan da onun için birdir.

66:3
Hani, Peygamber, eşlerinden birine bir sözü gizlice söylemişti. Sonra eşi bu sözü duyurup Allah da onu Peygamber'e bildirince, Peygamber sözün bir kısmını açıklamış, bir kısmından vazgeçmişti. Peygamber, sözü eşine bildirdiğinde o: \"Bunu sana kim haber verdi?\" demişti. Peygamber de: \"O her şeyi bilen, her şeyden haberi olan bana bildirdi.\" diye cevaplamıştı.

   asarrū   (1)

5:52
Kalplerinde hastalık olanların, \"Başımıza bir felaket gelmesinden korkuyoruz.\" diyerek onların içine daldıklarını görürsün. Olabilir ki Allah, bir fetih yahut katından bir buyruk getirir de bunu yapanlar, benliklerinde sakladıkları şeye pişmanlık duyar hale gelirler.

   l-sarāiru   (1)

86:9
Sırların/gizlilerin yoklanıp ortaya çıkarılacağı gün,

   l-sira   (1)

20:7
Sen bu sözü açıkça duyuracaksan da O, gizliyi de bilir, gizliden daha gizliyi de...

25:6
Şöyle söyle: \"Onu göklerde ve yerdeki sırrı bilen indirmiştir. Kuşkusuz O, Gafûr'dur, Rahîm'dir.\

   l-sarāi   (1)

3:134
Onlar bollukta ve darlıkta infak ederler. Öfkelerini yutanlardır onlar, insanları affedenlerdir. Allah, güzel düşünüp güzel davrananları sever.

   tasurru   (1)

2:69
Şöyle dediler: \"Çağır Rabbine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize.\" Cevap verdi: \"O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir.\

   tusirrūna   (2)

16:19
Allah, sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da bilir.

64:4
O bilir, göklerde ne var, yerde ne var! Ve bilir sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da. Allah, göğüslerin özünü çok iyi bilir.

60:1
Ey iman sahipleri! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın! Onlar, size Hak'tan geleni inkâr ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandığınız için Peygamber'i ve sizi yurdunuzdan çıkardıkları halde, siz onlara sevgi sunuyorsunuz. Benim yolumda gayret sarf etmek, benim hoşnutluğumu kazanmak için seferber olduğunuz halde, içinizde onlara sevgi gizliyorsunuz. Sizin gizlediğinizi de açığa vurduğunuzu da en iyi ben bilirim. Sizden kim bunu yaparsa denge yolundan sapmış olur.

   sururun   (1)

88:13
Yüksek sedirler vardır orada,

   sururin   (1)

56:15
Süslü, nakışlı tahtlar üzerinde,

37:44
Karşılıklı koltuklar üzerindedirler.

52:20
Art arda dizilmiş koltuklar üzerinde yaslanmış olarak.\" Ve biz onları parlak, iri gözlü hurilerle eşleştirmişizdir.

15:47
Göğüslerindeki düşmanlığı çekip almışızdır. Köşkler/divanlar üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olmuşlardır.

   sirran   (1)

14:31
İnanan kullarıma söyle: Namazı/duayı yerine getirsinler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce, gizli ve açık infak etsinler.

16:75
Allah şöyle bir örnekleme yaptı: Hiçbir şeye gücü yetmeyen, başkasının eşyası durumunda bir kul/köle ile bizden bir güzel rızıkla rızıklandırdığımız ve ondan gizli-açık dağıtan bir kişi. Bunlar aynı olur mu?! Bütün övgüler Allah'adır ama onların çokları bilmiyorlar.

13:22
Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı/duayı yerine getirirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir sürekli yurt.

2:274
Mallarını; gece ve gündüz, gizli ve açık infak edenler var ya, işte onlar için Rableri katında kendilerine özgü ödüller vardır. Korku yoktur onlar için; tasalanmayacaklardır onlar.

2:235
İddet bekleyen kadınlara evlenme isteğinizi dolaylı yoldan anlatmanızda veya böyle birşeyi içinizde saklamanızda sizin için hiçbir günah yoktur. Allah bilmiştir ki, siz onları mutlaka anacaksınız, unutmayacaksınız. Bu sırada onlarla, örfün normal göreceği sözlerle konuşma dışında gizli bir buluşma için anlaşmayın. Ve zorunlu olan süre doluncaya kadar nikâhı bağlamaya girişmeyin. Bilin ki, Allah, benliklerinizin içindekini bilir. O'ndan sakının. Ve bilin ki, Allah çok affedicidir, çok yumuşak davranışlıdır.

35:29
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı/duayı yerine getirenler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler.

   sirrakum   (1)

6:3
O, göklerde de Allah'tır, yerde de. O, sizin iç dünyanızı da bilir, açığa vurduklarınızı da. Neler kazanmakta olduğunuzu da bilir O!

   sirrahum   (2)

43:80
Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp duruyorlar.

9:78
Bilmediler mi ki, Allah onların sırrını da fısıldaşmalarını da bilir; Allah gaybları çok iyi bilendir.

   fa-asarrahā   (1)

12:77
Kardeşler dediler ki: \"Bu çaldı ya, bundan önce de onun kardeşi çalmıştı.\" Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açıklamadı. Şöyle diyordu: \"Kötü bir konumdasınız. O sizin dilinize doladığınız şeyi Allah daha iyi biliyor.\

   masrūran   (2)

84:9
Ve sevinçli olarak ailesine dönecektir.

84:13
O, ailesi içinde sevinçli idi.

   wa-asrartu   (1)

71:9
\"Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım.\

   wa-asarrū   (4)

10:54
Zulmetmiş her benlik, yeryüzündekiler kendinin olsa, kurtulmak için tümünü fidye verecektir. Azabı gördüklerinde pişmanlğı ta içlerinde duyarlar. Aralarında adaletle hükmedilmiştir. Asla zulme uğratılmazlar!

34:33
Bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: \"Hayır, öyle değil!\" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler-ortaklar tutmamızı emrediyordunuz.\" Nihayet, azabı gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar ki!...

20:62
Bunun üzerine işlerini aralarında tartıştılar, fısıltıyı koyulaştırdılar.

21:3
Kalpleri hep oyun ve oyalanmada. O zulüm sergileyenler, şu yolda bir fısıldaşmayı iyice koyulaştırdılar: \"Bu adam, sizin gibi bir insandan başkası değil. Gözünüz baka baka büyüye mi gidiyorsunuz!\

   wa-asirrū   (1)

67:13
Sözünüzü ister gizleyin ister onu açıklayın; şu bir gerçek ki O, göğüslerin özünü çok iyi bilir.

   wa-asarrūhu   (1)

12:19
Bir yolcu kafilesi gelmişti. Sucularını gönderdiler. O da kovasını sarkıttı. \"Müjde! Bu bir oğlan!\" diye haykırdı. Ticaret maksadıyla onu sakladılar. Allah ne yaptıklarını çok iyi biliyordu.

   wal-sarāu   (1)

7:95
Sonra zorluk ve sıkıntının yerine mutluluk ve güzelliği getirmişiz de çoğalmışlar ve şöyle demişlerdir: \"Atalarımız da zorluk ve sevinçle yüzyüze gelmişlerdi.\" Nihayet biz onları farkında olmadıkları bir sırada ansızın yakalayıverdik.

   wasururan   (1)

43:34
Evlerine kapılar, üzerlerinde yan yatacakları koltuklar yapardık;

   wasurūran   (1)

76:11
Allah da onları o günün şerrinden korumuş ve kendilerini bir parlaklığa, bir sevince ulaştırmıştır.

   yusirrūna   (1)

11:5
Dikkatle bakın! Onlar O'ndan gizlenmek için göğüslerini bükerler. Dikkat edin! Onlar giysileriyle sarılıp sarmaladıkları zaman da O, onların gizlemekte olduklarını da açığa vurduklarını da bilmektedir. Çünkü O, göğüslerin içini çok iyi bilendir.

16:23
Hiç kuşkusuz Allah, onların sakladıklarını da açığa vurduklarını da biliyor. Hiç kuşkusuz, O, büyüklük taslayanları sevmiyor.

36:76
Artık onların sözü seni üzmesin! Biz onların sır olarak tuttuklarını da açıkladıklarını da biliyoruz.

2:77
Bilmezler mi ki, Allah onların sakladıklarını da açıklarını da çok iyi bilmektedir.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...