←Prev   Cim-Ze-Ye  Next→ 

ج ز ى
Cim-Ze-Ye
Kökün genel değeri.
ceza (karşılık) , cizye , karşılık (ceza) göreceksiniz , cezalandırılır, karşılığı verilir , karşılığı ödenmek , karşılığını veren , cezası , ceza, karşılık, bedel olarak , cezası , sizin cezanız , onun cezası , onların cezası , onların mükâfatları, karşılığı , onları cezalandırdık , karşılık vereceğiz, cezalandıracağız , yakında karşılık görecekler (cezalandırılacaklar) , yakında onları cezalandıracak , o zaman, o taktirde ceza , o taktirde onun cezası , karşılığının (ceza veya mükâfatın) verilmesi için , ödemek için, mükâfatını vermek için , seni mükâfatlandıracak için , onları mükâfatlandırması , cezalandırırız , mükâfatlandırırız , onu cezalandırırız , ve ceza , ve onlara karşılığını verdi, onları mükâfatlandırdı , ve yakında karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız , ve yakında karşılığını verecek, mükâfatlandıracak , ve karşılığı (ceza veya mükâfat) verilsin diye , ve mutlaka karşılığını vereceğiz, mükafatlandıracağız , ve mutlaka, ellbette onlara karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız , ve mükâfatlandırsın , ve onları mükâfatlandırır , cezalandırılır , ona karşılık ödenecektir , cezalandırılır , cezalandırılmaz , karşılığını öder, mükâfatını verir
   l-jazāa   (1)

53:41
Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir.

   l-jiz'yata   (1)

9:29
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayan, Allah'ın ve resulünün yasakladığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, boyun eğerek kendi elleriyle cizye verecekleri zamana kadar savaşın.

   tuj'zawna   (4)

46:20
Gün olur, inkâr edenler ateşe arz edilirler. Onlara denir ki: \"İyiliklerinizi/nimetlerinizi, o iğreti dünya hayatınızda silip süpürdünüz, onlarla zevklenip eğlendiniz. Bugünse alçaltıcı azapla cezalandırılacaksınız. Çünkü siz, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladınız ve gerçeğe ters düştünüz.\

10:52
Sonra, zulmedenlere şöyle denecek: \" O uzun süreli azabı tadın! Kazandığınız şeyler dışında bir şeyle cezalandırılmayacaksınız!\

37:39
Ve yalnız, yapıp ettiklerinizin karşılığıyla cezalandırılacaksınız.

52:16
\"Dalın ona! Artık ister sabredin ister sabretmeyin. Sizin için hepsi birdir. Siz ancak yapıp ettiğiniz şeylerin karşılığıyla yüzyüze geleceksiniz.\

66:7
Ey küfre sapanlar! Özür dilemeyin bugün! Çünkü siz yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılıyorsunuz.

45:28
O gün tüm ümmetleri, toplanıp diz çökmüş görürsün. Her ümmet kendi kitabına davet edilir. Bugün, yapıp-ettiklerinizin karşılığıyla yüzyüze getirileceksiniz.

27:90
Kötülük getirenlerin ise yüzleri ateşte sürtülür. Sadece yapıp ettiklerinizle cezalandırılırsınız.

6:93
Yalan düzüp Allah'a iftira eden veya kendine bir şey vahyedilmediği halde \"Bana vahyedildi\" diyen kişi ile, \"Allah'ın ayet indirdiği gibi ben de indireceğim\" diyen kimseden daha zalim kim vardır! Bir görsen o zalimleri ölüm dalgaları içindeyken. Melekler ellerini uzatmış, \"Çıkarın canlarınızı!\" diye! Bugün zillet azabıyla cezalandırılacaksınız; çünkü Allah'a karşı gerçek dışı şeyler söylüyorsunuz ve çünkü O'nun ayetlerine karşı büyüklük taslıyordunuz.

36:54
O gün hiçbir canlıya, hiçbir şekilde haksızlık edilmez. Sizler, sadece yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak cezalandırılırsınız.

   tuj'zā   (2)

40:17
Bugün her benlik kazandığıyla cezalandırılır. Zulüm yok bugün! Allah, hesabı çabucak görür.

92:19
Onun katında hiç kimsenin, karşılığı verilecek bir nimeti yoktur/hiç kimsenin ona, karşılık olarak verilecek bir nimeti yoktur.

   tajzī   (2)

2:48
Ve sakının o günden ki, hiçbir benlik bir başka benliğin her hangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez.

2:123
Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği, kimseden fidye kabul edilmeyeceği, şefaatin hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve onların hiçbir yardım göremeyecekleri o günden sakının!

   jāzin   (1)

31:33
Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın!

   jazāu   (1)

5:29
\"Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da senin günahını da yüklenip ateş halkından olasın. İşte budur zalimlerin cezası!\

   jazāan   (7)

32:17
Hiç kimse, yaptıklarına karşılık onlar için hangi göz aydınlığının saklandığını bilmez.

9:95
Yanlarına döndüğünüzde kendilerini paylamaktan vazgeçesiniz diye Allah'a yemin edecekler. Vazgeçin onlardan, çünkü hepsi pisliktir! Kazandıklarının karşılığı olarak, varacakları yer cehennemdir.

76:9
\"Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz;

9:82
Kazanır oldukları yüzünden artık az gülsünler, çok ağlasınlar.

17:63
Allah buyurdu: \"Defol git! Onlardan kim sana uyarsa, cezanız cehennem olacaktır. Ne de mükemmel ceza.\

41:28
İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir. Ayetlerimize karşı çıkmalarından ötürü, orada kendileri için uzun süreli kalış yeri vardır.

5:38
Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

25:15
De ki: \"Bu mu daha iyi, yoksa korunanlara vaat edilen o sürekli cennet mi? O cennet de bu korunanların ödülü ve dönüş yeridir.\

56:24
Yaptıklarına karşılık olarak.

46:14
Cennet halkıdır onlar. Yapıp ettiklerine karşılık olarak sürekli kalacaklardır orada.

78:36
Rabbinden bir ödül, tam kıvamında bir bağış.

54:14
Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için.

78:26
Çok uygun bir karşılık olarak.

18:88
\"İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapana gelince, onun için ödül olarak en güzeli var. Ve ona, buyruğumuzdan, kolay olanı söyleyeceğiz.\

76:22
İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır.

   jazāu   (8)

2:191
Onları yakaladığınız yerde öldürün; onların sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne/baskı ve bozgunculuk, öldürmekten daha kötüdür. Mescid-i Haram'da, onlar sizinle çarpışmaya girinceye kadar siz de onlarla çarpışmaya girmeyin. Eğer sizinle çarpışmaya girerlerse siz de onları öldürün. İşte böyle verilir küfre sapanların cezası!

5:33
Allah ve resulüyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuk yapmaya çalışanların cezası şudur: Öldürülürler yahut asılırlar yahut elleriyle ayakları çaprazlamasına kesilir yahut bulundukları yerden sürülürler. Bu onlar için dünyada bir rezilliktir. Âhirette de onlara büyük bir azap vardır.

41:28
İşte bu, Allah düşmanlarının cezası olan ateştir. Ayetlerimize karşı çıkmalarından ötürü, orada kendileri için uzun süreli kalış yeri vardır.

59:17
Bu yüzden ikisinin de sonu, içinde sürekli kalacakları ateşe girmek oldu. Zalimlerin cezası işte budur.

34:37
Sizi bize yaklaştırıp, katımızda size yakınlık sağlayacak olan, ne mallarınızdır ne de çocuklarınız. İman edip hayra ve barışa yönelik iş yapanlar müstesna. Onlara, yaptıklarının kat kat fazlası ödül vardır. Onlar, seçkin odalarda güven içindedirler.

39:34
Rableri katında onlar için diledikleri her şey vardır. İşte güzel düşünüp güzel davrananların ödülü budur.

2:85
Bütün bunlardan sonra siz şu insanlarsınız: Birbirinizi öldürüyorsunuz. İçinizden bir zümreyi yurtlarından çıkarıyorsunuz. Onlar aleyhine kötülük ve düşmanlık hususunda dayanışmaya giriyorsunuz. Esasında onları yurtlarından çıkarmak size haram edildiği halde, esir olarak size geldiklerinde fidyelerini veriyorsunuz. Şimdi siz Kitap'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden bunu yapanın cezası, dünya hayatında rezillikten başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise böyleleri azabın en şiddetlisine itilir. Allah, yapmakta olduklarınızdan habersiz değildir.

9:26
Sonra Allah, resulünün üzerine de müminlerin üzerine de sükûnetini indirmiş, ayrıca sizin görmediğiniz orduları göndermiş de küfre sapanlara azap etmişti. Kâfirlerin cezası işte budur.

12:25
İkisi birden kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının beyi ile yüzyüze geldiler. Kadın seslendi: \"Senin ailene kötülük düşünenin cezası nedir; hapsedilmek mi, acıklı bir işkence mi?\

10:27
Kötülük kazananlara ise kötülüğün miktarınca karşılık vardır. Ama yüzlerini bir zillet de kaplar. Onları Allah'tan kurtaracak kimse yoktur. Yüzleri gece parçalarından karanlıklarla kaplanmış gibidir. Ateşin dostlarıdır bunlar. Sürekli kalıcıdırlar içinde.

20:76
Adn cennetleri ki, altlarından ırmaklar akar; sürekli kalacaklar içlerinde. Arınıp temizlenenlerin ödülü işte budur.

5:85
Böyle söyledikleri için Allah onları, altlarından ırmaklar akan cennetlerle lütuflandırdı. Sürekli kalıcıdırlar orada. İşte budur güzel davrananların ödülü.

55:60
İhsanın karşılığı sadece ihsan...

   jazāukum   (1)

17:63
Allah buyurdu: \"Defol git! Onlardan kim sana uyarsa, cezanız cehennem olacaktır. Ne de mükemmel ceza.\

   jazāuhu   (3)

12:74
Sordular: \"Eğer yalan söylüyorsanız, hırsızlığı yapanın cezası nedir?\

12:75
Kardeşler dedi: \"Cezası şu: Çalınan mal kimin yükünde çıkarsa yükün sahibi çalınan mala karşılık olacaktır. Biz zalimleri böyle cezalandırıyoruz.\

12:75
Kardeşler dedi: \"Cezası şu: Çalınan mal kimin yükünde çıkarsa yükün sahibi çalınan mala karşılık olacaktır. Biz zalimleri böyle cezalandırıyoruz.\

   jazāuhum   (3)

3:87
İşte böylelerinin cezası: Allah'ın, meleklerin ve tüm insanların laneti üzerlerine!

17:98
Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: \"Biz, bir kemik yığını olduktan, un-ufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?\

18:106
İşte böyle! Cezaları cehennemdir. Çünkü nankörlük ettiler; ayetlerimi ve resullerimi eğlence aracı yaptılar.

3:136
İşte bunların ödülleri Rablerinden bir bağışlanma ve altlarından ırmaklar akan cennetler olacaktır. Sürekli kalacaklardır orada. İş yapıp değer üretenlerin ücreti ne güzeldir!

98:8
Onların, Rableri katındaki ödülleri, altlarından ırmaklar akan Adn cennetleri/temiz-bereketli bahçelerdir. Sürekli kalacaklardır orada. Allah onlardan razı olmuştur, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte bu, içi ürpererek Rabbine saygı duyan kişi içindir.

   jazaytuhumu   (1)

23:111
Bugün onlara ben, sabretmiş olmalarının karşılığını verdim. Başarıya erip kurtulanlar, onlardır.

   jazaynāhum   (2)

6:146
Yahudilere tüm tırnaklı hayvanları haram kıldık. Onlara ayrıca sığır ve koyunun yağlarını da haram kıldık. Sığır ve koyunun sırtlarının ve bağırsaklarının taşıdığı yağlarla, kemiklerle karışan yağlar bunun dışındadır. Bunu onlara azgınlıkları yüzünden bir ceza olarak yaptık. Biz elbette sözünde duranlarız.

34:17
İşte böyle! Nankörlük ettikleri için onları cezalandırdık. Nankörden başkasına ceza verir miyiz hiç!

   sanajzī   (1)

6:157
Şunu da söylemeyesiniz: \"Eğer bize Kitap indirilmiş olsaydı, onlardan daha doğru yürüyüşlü olurduk.\" Artık size Rabbinizden bir beyyine, bir kılavuz ve bir rahmet gelmiş bulunuyor. Allah'ın ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kim var? Ayetlerimize sırt dönenleri, yüz çevirmeleri yüzünden azabın en acıklısıyla cezalandıracağız.

   sayuj'zawna   (1)

7:180
En güzel isimler/Esmâül Hüsna Allah'ındır; O'na onlarla dua edin. O'nun isimlerinde ters bir tutum izleyenleri bırakın. Yapıp ettikleinin cezasını çekeceklerdir.

6:120
Günahın açığını da bırakın, gizlisini de. Günah kazananlar yapıp ettiklerinin karşılığını yakında göreceklerdir.

   sayajzīhim   (1)

6:138
Kendi kuruntularına uygun olarak şöyle dediler: \"Şunlar, dokunulmaz hayvanlar ve ekinlerdir. Bizim dilediğimizden başkası yiyemez bunları.\" Hayvanlar var, sırtlarına binmek yasaklanmıştır; hayvanlar var, Allah'a iftira yüzünden üzerlerine Allah'ın adını anmıyorlar. Allah onları üretmekte oldukları iftiralar yüzünden cezalandıracaktır.

6:139
Şunu da söylediler: \"Şu hayvanların karınlarındakiler erkeklerimize özgülenmiştir; kadınlarımıza haramdır. Yavru ölü doğarsa kadın-erkek hepsi onda hak sahibidir.\" Bu nitelendirmeleri yüzünden Allah cezalarını verecektir. Hakîm'dir O, Alîm'dir.

   fajazāon   (1)

5:95
Ey iman sahipleri! İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin. Sizden kim kasten onu öldürürse cezası şudur: Öldürdüğü hayvana denk deve-sığır, davar cinsinden, Kâbe'ye varacak kurbanlık bir hediye ki, içinizden adalet sahibi iki kişi belirleyecektir. Yahut yoksullara yedirme şeklinde bir keffâret, yahut buna denk oruç. Taki yaptığının vebalini tatsın. Allah, geçmişi affetmiştir. Kim bir daha yaparsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah çok güçlüdür, öc alıcıdır.

   fajazāuhu   (1)

4:93
Bir mümini kasten öldürene gelince, onun cezası,içinde uzun süre kalmak üzere cehennemdir. Allah gazap etmiştir böylesine, lanetlemiştir onu; çok büyük bir azap hazırlamıştır ona.

   lituj'zā   (1)

20:15
\"Kuşku duyma ki o saat gelecektir. Onu neredeyse gizliyorum ki, her benlik gayretinin karşılığını elde etsin.\

   liyajziya   (4)

33:24
Çünkü Allah, doğru sözlülere doğruluklarının karşılığını verecek. İkiyüzlülere de dilerse azap edecek. Belki de onlara tövbe nasip edecek. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.

34:4
Ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri ödüllendirsin. İşte bunlar için bir bağışlanma ve kutlu-bereketli bir rızık vardır.\

45:14
İman edenlere söyle: \"Allah'ın günlerini ummayanları affetsinler ki, O, bir toplumu kazandıklarıyla cezalandırsın.\

53:31
Göklerde ne var yerde ne varsa Allah'ındır. Bu, Allah'ın; yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel davranıp güzel düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir.

14:51
Çünkü Allah, her benliği kendi kazandığıyla karşı karşıya getirecektir. Allah, hesabı çok çabuk görür.

30:45
Çünkü Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanları, öz lütfundan ödüllendirecektir. O, nankörlükleri sevmez.

10:4
Allah'tan hak bir vaat olarak hepinizin dönüşü yalnız O'nadır. Yaratılışı başlatır, sonra yarattıklarını varlık alanına ardarda çıkarır ki, iman edip hayra ve barışa yönelik amelleri yerli yerince sergileyenleri ödüllendirsin. Küfre dalanlara gelince, onlar için, nankörlük edip gerçeği örtmeleri yüzünden, kaynar sudan bir içki ve acıklı bir azap öngörülmüştür.

   liyajziyaka   (1)

28:25
Tam o sırada kadınlardan biri, utangaç bir tavırla yürüyerek ona geldi. Dedi: \"Babam, bizim için yaptığın sulamaya karşılık sana birşeyler vermek üzere seni çağırıyor.\" Mûsa gelip ihtiyara hikâyeyi anlatınca, o dedi ki: \"Korkma, artık zalimler topluluğundan kurtuldun.\

   liyajziyahumu   (1)

24:38
Ki Allah kendilerine, yapıp işlediklerinin en güzelini versin ve lütfundan onlara artışlar sağlasın. Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.

9:121
Küçük-büyük bir infakta bulunmaları, bir vadiyi geçmeleri, kendileri lehine mutlaka yazılır ki, Allah onlara yapıp ettiklerinden daha güzeliyle karşılık versin.

   nujāzī   (1)

34:17
İşte böyle! Nankörlük ettikleri için onları cezalandırdık. Nankörden başkasına ceza verir miyiz hiç!

   najzī   (5)

12:75
Kardeşler dedi: \"Cezası şu: Çalınan mal kimin yükünde çıkarsa yükün sahibi çalınan mala karşılık olacaktır. Biz zalimleri böyle cezalandırıyoruz.\

37:80
İşte böyle ödüllendiririz biz, güzel düşünüp güzel davrananları.

77:44
İşte böyle ödüllendiririz biz, güzellikler sergileyenleri!

7:40
Ayetlerimizi yalanlayan ve onlar karşısında büyüklük taslayanlar var ya, gök kapıları açılamayacaktır onlar için ve deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyeceklerdir onlar. Suçluları böyle cezalandırırız biz.

7:41
Onlar için cehennemden bir döşek/beşik ve üstlerinde kılıflar vardır. Zalimleri böyle cezalandırırız biz.

7:152
Buzağıyı ilah edinenler var ya, yakında onlara Rablerinden bir öfke ve dünya hayatında bir zillet ulaşacaktır. İftiracıları böyle cezalandırırız biz!

10:13
Yemin olsun ki, biz sizden önceki kuşakları, zulmettikleri ve resulleri kendilerine açık kanıtlar getirdiği halde inanmadıkları için, helâk ettik. Günaha batanlar topluluğunu biz böyle cezalandırırız.

21:29
İçlerinden her kim, \"Ben O'nun berisinden/alt mertebesinden bir ilahım!\" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. Zalimleri işte böyle cezalandırırız biz.

35:36
İnkâr edenlere de cehennem ateşi var. Ne haklarında hüküm verilir ki ölsünler ne de azapları hafifletilir. İşte böyle cezalandırırız tüm nankörleri biz.

46:25
Rabbinin emriyle her şeyi yerle bir edecek. Sonunda o hale geldiler ki, konutlarından başka hiçbir şey görünmüyordu. Suçlular topluluğunu işte böyle cezalandırırız biz.

20:127
İsraf eden/haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine inanmayan kimseleri biz böyle cezalandırırız. Ve âhiretin azabı çok daha şiddetli, çok daha kalıcıdır.

37:105
\"Sen rüyayı gerçekleştirdin. İşte biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz.\

37:110
Böyle ödüllendiririz biz, güzellik sergileyenleri!

37:121
Güzel düşünüp güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz!

54:35
Katımızdan bir nimet olarak. Şükredeni işte böyle ödüllendiririz biz.

37:131
Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.

6:84
Biz ona İshak'ı ve Yakub'u hediye ettik. Hepsini doğruya ve güzele kılavuzladık. Daha önce Nûh'a ve onun soyundan olan Dâvud'a, Süleyman'a, Eyyûb'e, Yûsuf'a, Mûsa'ya, Hârun'a da kılavuzluk etmiştik. Güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz biz.

28:14
Mûsa, yiğitlik çağına ulaşıp olgunlaşınca ona hikmet ve ilim verdik. Biz, güzel düşünüp güzel davrananları böyle ödüllendiririz.

12:22
Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.

   najzīhi   (1)

21:29
İçlerinden her kim, \"Ben O'nun berisinden/alt mertebesinden bir ilahım!\" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. Zalimleri işte böyle cezalandırırız biz.

   wajazāu   (1)

42:40
Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affdeip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez.

   wajazāhum   (1)

76:12
Sabretmelerine karşılık olarak da onları bir bahçe ve ipekle ödüllendirmiştir.

   wasanajzī   (1)

3:145
Allah'ın izni olmadıkça hiçbir kişi ölmez. Vakti belirlenmiş bir yazıdır o. Dünya çıkarını gözetene ondan veririz; âhiret yararını gözetene de ondan veririz. Şükredenleri ödüllendireceğiz biz.

   wasayajzī   (1)

3:144
Muhammed bir resulden başkası değildir. Ondan önce de resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölse yahut öldürülse ökçeleriniz üzerine gerisin geri mi döneceksiniz! İki ökçesi üzerine geri dönen, Allah'a hiçbir şekilde zarar veremez. Allah, şükredenleri ödüllendirecektir.

   walituj'zā   (1)

45:22
Ve Allah, gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Ta ki her benlik, kazancının karşılığıyla, hiç kimse zulme uğratılmaksızın, yüz yüze getirilsin.

   walanajziyanna   (1)

16:96
Sizin yanınızdaki tükenir ama Allah'ın yanındaki sonsuza dek kalıcıdır. Sabredenlere ödüllerini biz, işleyip ürettiklerinin en güzeliyle mutlaka vereceğiz.

   walanajziyannahum   (3)

41:27
Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız!

29:7
İman edip hayra/barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz! Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz!

16:97
Erkek yahut kadın, her kim inanmış olarak hayra ve barışa yönelik bir iş yaparsa, onu tertemiz bir hayatla yaşatırız. Ve böylelerinin ücretlerini, işleyip ürettiklerinin en güzelleriyle karşılarız.

   wayajziya   (1)

53:31
Göklerde ne var yerde ne varsa Allah'ındır. Bu, Allah'ın; yaptıklarıyla kötülük sergileyenleri cezalandırması, güzel davranıp güzel düşünenleri de güzellikle ödüllendirmesi içindir.

   wayajziyahum   (1)

39:35
Böylece, Allah onların yaptıklarının en kötülerini örtecek, ödüllerini, yaptıklarının en güzeliyle verecek.

   yuj'za   (1)

4:123
İş ne sizin kuruntularınızla/hurafelerinizle/anlamını bilmeden okuyuşlarınızla ne de Ehlikitap'ın kuruntuları/hurafeleri/anlamını bilmeden okuyuşlarıyla çözülür. Kötülük yapan onunla cezalandırılır. Ve böyle biri, kendisi için Allah dışında ne bir dost bulur ne de bir yardımcı.

   yuj'zāhu   (1)

53:41
Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir.

   yuj'zawna   (2)

7:147
Ayetlerimizi ve âhirete varılacağını yalan sayanların tüm yaptıkları boşa gitmiştir. Bulacakları karşılık, yapıp ürettiklerinden başkası olmayacaktır.

34:33
Bu kez, basit görülüp horlananlar büyüklük taslayanlara şöyle derler: \"Hayır, öyle değil!\" İşiniz gece gündüz düzenbazlıktı. Siz bize Allah'a nankörlük etmemizi, O'na eşler-ortaklar tutmamızı emrediyordunuz.\" Nihayet, azabı gördüklerinde, pişmanlığı içlerine gömerler. Biz ise inkârcıların boyunlarına bukağıları vurmuşuzdur. Yapıp ettiklerinden başka, neyin karşılığını görüyorlar ki!...

25:75
İşte bunlar, sabretmiş olmalarına karşılık yüksek konaklarla ödüllendirilirler. Ve o konaklarda sağlık dileğiyle ve selamla karşılanırlar.

   yuj'zā   (2)

28:84
İyilik/güzellik getirene ondan daha hayırlısı var. Kötülük getirenlere gelince, kötülükleri yapanlar yapmış olduklarından fazlasıyla cezalandırılmayacaklardır.

6:160
Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.

40:40
\"Kötü bir iş yapan, sadece yaptığı kadarıyla cezalandırılır. Erkek ve kadından mümin olarak iyi bir iş yapana gelince, işte böyleleri cennete girerler ve orada hesapsız bir biçimde rızıklandırılırlar.\

   yajzī   (2)

12:88
Tekrar Yûsuf'un yanına girdiklerinde şöyle dediler: \"Ey Vezir! Bize de ailemize de zorluk dokundu. Önemsiz bir sermaye ile geldik. Sen bize tam ölçü zahire ver, bize sadaka vermiş ol. Allah, karşılıksız verenleri ödüllendirir.\

31:33
Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Herhangi bir şeyde babanın, evladı; evladın da babası yerine karşılık ödemeyeceği günden ürperin! Allah'ın vaadi haktır; dünya hayatı sizi sakın aldatmasın. O yaman aldatıcı, sakın sizi Allah ile aldatmasın!

16:31
Adn cennetleri... Girecekler içlerine. Altlarından ırmaklar akacak. Orada diledikleri şey kendilerinin olacak. Allah, korunup sakınanları işte böyle ödüllendirir.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...