←Prev   Zı-Lam-Lam  Next→ 

ظ ل ل
Zı-Lam-Lam
Kökün genel değeri.
gölge , gölge , gölgeye , gölge , gölgelendi , gölge , gölge , gölgeliklerde , gölgeler, gölgelikler , onun gölgesi , onun gölgeleri , bir gölgelik , sen ısrar ettin , gölgelikler , gölgede, gölgeler , gölgeli yapar, gölgelendirir , devamlı ve güzel gölgeli , böylece, artık gölge yaptı, gölgeledi , o zaman siz kalırdınız , o zaman devam ettiler , böylece devam ediyoruz , böylece olurlar, kalırlar , gibi, sanki (karanlık) gölgeler , mutlaka olurlar, devam ederler , ve gölge, gölgeli yer, gölgeler , ve onların gölgeleri , ve gölgeledik, gölge yaptık , ve onun gölgesi
   l-ẓila   (1)

25:45
Görmedin mi Rabbini, nasıl uzatmıştır gölgeyi? Eğer dileseydi, onu elbette hareketsiz kılardı. Sonra nasıl Güneş'i ona delil yapmışız!

   l-ẓilu   (1)

35:21
Gölge ile sıcaklık da aynı değildir.

   l-ẓili   (1)

28:24
Bunun üzerine Mûsa, onların sulama işini yaptı. Sonra gölgeye çekilip şöyle dedi: \"Rabbim, bana indireceğin her nimeti bekleyen bir çaresizim.\

   l-ẓulati   (1)

26:189
Onu yalanladılar; bunun üzerine o gölgelik gününün azabı onları yakalayıverdi. O, gerçekten büyük bir günün azabıydı.

   ẓilālin   (1)

77:41
Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır.

36:56
Kendileri ve eşleri, gölgeliklerde, koltuklar üzerinde yaslanmışlardır.

   ẓilālan   (1)

16:81
Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler oluşturdu. Dağlardan sizin için sığınak evler yaptı. Sizin için, sıcaktan koruyacak elbiselerle savaşta koruyacak elbiseler de yaptı. İşte nimetini üzerinizde böyle tamamlıyor ki, O'na teslim olup esenliğe ulaşabilesiniz.

   ẓilāluhu   (1)

16:48
Bakıp görmediler mi, Allah'ın yarattığı şeylerin gölgeleri bile, sağ ve sollarından boyunları bükük bir halde, Allah için secdelere kapanarak dönüyor.

   ẓilāluhā   (1)

76:14
Bahçenin gölgeleri üzerlerine eğilmiştir. Ve bahçenin meyveleri iyice yaklaştırılmıştır.

   ẓalta   (1)

20:97
Mûsa dedi: \"Defol, çünkü sen, hayatın boyunca 'Bana dokunmayın!' diyeceksin! Ve senin için asla kurtulamayacağın bir hesap zamanı da var. O başını bekleyip durduğun tanrına bir bak! Onu kesinlikle yakacağız, sonra da un-ufak edip denize dökeceğiz.\

   ẓalla   (2)

43:17
Onlardan biri, Rahman'a benzer gösterdiği/Rahman'a isnat ettiği kız evlatla müjdelendiğinde, yüzü simsiyah kesilir de öfkeden yutkunur durur.

16:58
Onlardan birine kız çocuk müjdelendiğinde yüzü simsiyah kesilir. Öfkeden yutkunur da yutkunur o!

   ẓillin   (1)

77:30
Haydi, üç çatallı gölgeye gidin!

   ẓulalun   (1)

39:16
Onların üstlerinde ateşten gölgeler, altlarından da gölgeler vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkmaya çağırıyor. \"Ey kullarım, benden sakının!\

39:16
Onların üstlerinde ateşten gölgeler, altlarından da gölgeler vardır. İşte Allah, kullarını bundan korkmaya çağırıyor. \"Ey kullarım, benden sakının!\

   ẓulalin   (1)

2:210
Onlar, Allah'ın ve meleklerin buluttan gölgeler içinde kendilerine gelmesini ve işin bitirilmesini mi bekliyorlar? Bütün iş ve oluşlar sonunda Allah'a döndürülür.

   ẓillan   (1)

4:57
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır.Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.

   ẓullatun   (1)

7:171
Bir zaman, dağı tepelerine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. \"Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın ki korunabilesiniz.\

   ẓalīlin   (1)

77:31
Ne gölgelendirir ne alevden korur.

   ẓalīlan   (1)

4:57
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onları altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Hep orada kalacaklardır.Orada kendileri için tertemiz eşler de olacaktır. Ve onları, en güzel biçimde serinleten bir gölgeye kavuşturacağız.

   faẓaltum   (1)

56:65
Dileseydik, onu kuru bir çöp haline getirirdik de başlardınız şu şekilde gevelemeye:

   faẓallat   (1)

26:4
Eğer istersek gökten üzerlerine bir mucize indiririz de boyunları onun önünde perişanlıkla eğilip kalır.

   faẓallū   (1)

15:14
Üzerlerine gökten bir kapı açsak da oradan yükseliyor olsalardı.

   fanaẓallu   (1)

26:71
Dediler: \"Birtakım putlara tapıyoruz. Onların önünde toplanıp tapınmaya devam edeceğiz.\

   fayaẓlalna   (1)

42:33
Dilerse rüzgârı durdurur da o akıp giden gemiler denizin sırtında donmuş gibi kalırlar. Gereğince sabreden, gereğince şükreden herkes için bütün bunlarda elbette ki ibretler vardır.

   kal-ẓulali   (1)

31:32
Kara bulutlar gibi dalga kendilerini kuşattığı zaman; Allah'a, dini O'na özgüleyerek yalvarırlar. Fakat onları karaya çıkarıp kurtarınca, içlerinden sadece bir kısmı doğru yolu tutar. Bizim ayetlerimize, gaddar nankörlerin tümünden başkası karşı çıkmaz.

   laẓallū   (1)

30:51
Yemin olsun, bir rüzgâr göndersek de o yeri sararmış görseler, arkasından hiç şaşmadan nankörlük etmeye başlarlar.

   waẓilāluhum   (1)

13:15
Göklerde ve yerde kim varsa gölgeleriyle birlikte ister istemez ve sabah-akşam Allah'a secde eder.

   waẓillin   (2)

56:30
Uzayan gölgeler,

56:43
Simsiyah bir gölge altındadırlar.

   waẓallalnā   (1)

7:160
Biz onları, on iki torun kabileye ayırdık. Toplumu kendisinden su istediğinde de Mûsa'ya, \"Asanı taşa vur!\" diye vahyettik. Taştan, on iki göze fışkırdı. Her oymak, su içeceği yeri belledi. Onların üzerlerine bulutları gölgelik yaptık, kendilerine kudret helvası ve bıldırcın indirdik. \"Yiyiniz size verdiğimiz rızıkların temizlerinden.\" Onlar bize zulmetmediler, ama öz benliklerine zulmediyorlardı.

2:57
Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: \"Rızık olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin.\" dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler.

   waẓilluhā   (1)

13:35
Sakınıp korunanlara vaat edilen cennetin temsilî anlatımı şu: Altından ırmaklar akar, yemişleri de sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kâfirlerin son yordu ise ateş...

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...