←Prev   Mim-Nun-Nun  Next→ 

م ن ن
Mim-Nun-Nun
Kökün genel değeri.
kudret helvası , zaman , minnet ile (başa kakarak) , iyilik yap, lütufta bulun , onu lütfettin, onunla lütufta bulundun , minnet (konusu) edin , artık ni’metlendir, ver, lütufta bulun , o zaman nimet verdi , kesintisiz (kesinti) , ni’metlendirdi , minnet etirerek , lütufta bulunduk (ni’met verdik) , ni’metlendirmek , lütufta bulunur, ni’metlendirir , minnet ediyorlar, başa kakıyorlar
   l-mana   (2)

2:57
Ve bulutu üstünüze gölgelik yaptık ve size kudret helvasıyla bıldırcın indirdik: \"Rızık olarak size verdiklerimizin, en temizlerinden yiyin.\" dedik. Onlar zulmü bize yapmadılar, onlar kendi benliklerine zulmetmekteydiler.

7:160
Biz onları, on iki torun kabileye ayırdık. Toplumu kendisinden su istediğinde de Mûsa'ya, \"Asanı taşa vur!\" diye vahyettik. Taştan, on iki göze fışkırdı. Her oymak, su içeceği yeri belledi. Onların üzerlerine bulutları gölgelik yaptık, kendilerine kudret helvası ve bıldırcın indirdik. \"Yiyiniz size verdiğimiz rızıkların temizlerinden.\" Onlar bize zulmetmediler, ama öz benliklerine zulmediyorlardı.

20:80
Ey İsrailoğulları, şu bir gerçek ki, biz sizi düşmanınızdan kurtardık. Tûr'un sağ yanında size vaatte bulunduk. Ve üstünüze kudret helvasıyla bıldırcın indirdik.

   l-manūni   (1)

52:30
Yoksa şöyle mi diyorlar: \"O bir şairdir. Zamanın ölüm getiren felaketine çarpılmasını bekliyoruz.\

   bil-mani   (1)

2:264
Ey iman sahipleri! Allah'a ve âhiret gününe inanmadığı halde, insanlara riya için malını infak eden kişi gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve eza etmek suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak varken tepesine şiddetli bir yağmur inip kendisini cascavlak bırakmış yalçın bir kayanın haline benzer. Böyleleri, kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, küfre sapan bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.

   tamnun   (1)

74:6
Çok bularak başa kakma yaptığın iyiliği!

   tamunnuhā   (1)

26:22
\"O başıma kaktığın nimet, İsrailoğullarını köle yapmana karşılıktı.\

   tamunnū   (1)

49:17
İslam'a girmelerini senin başına kakıyorlar. De ki: \"İslamınızı benim başıma kakmayın! Aksine, eğer özü-sözü doğru insanlarsanız, sizi imana kılavuzladığı için Allah hepinizi minnet borcu altına sokar.\

   fa-um'nun   (1)

38:39
Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok...

   famanna   (2)

4:94
Ey iman edenler! Allah yolunda gaza için dolaştığınızda, iyice anlayıp dinleyin de size selam verene/barış teklifi sunana \"Sen mümin değilsin!\" demeyin. İğreti hayatın menfaatine göz dikiyorsunuz ama Allah katında çok ganimetler vardır. Önceden siz de öyle idiniz ama Allah size lütufta bulundu. O halde, iyice araştırın, anlayın dinleyin. Çünkü Allah, yapmakta olduklarınızdan haberdardır.

52:27
\"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu.\

   mamnūnin   (2)

68:3
Senin için kesintisiz bir ödül var.

95:6
İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.

41:8
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır.

84:25
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar müstesnadır. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.

   manna   (4)

3:164
Yemin olsun ki, Allah müminlere lütufta bulunup onları minnettar bırakmıştır: Kendi içlerinde onlara öyle bir resul gönderdi ki, onlara Allah'ın ayetlerini okuyor, onları temizleyip arındırıyor, onlara Kitap'ı ve hikmeti öğretiyor. Oysaki onlar, bundan önce açık bir sapıklığın tam içindeydiler.

12:90
Dediler ki: \"Sen, yoksa sen Yûsuf musun?\" \"Evet, dedi, ben Yûsuf'um. İşte şu da kardeşim. Allah bize lütufta bulundu. Kim Allah'tan korkar, sabrederse Allah güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez.\

6:53
Biz böylece onların bir kısmını diğer bir kısmıyla imtihana çektik ki, şunu söylesinler: \"Allah aramızdan şunlara mı lütufta bulundu?\" Allah şükredenleri daha iyi bilmiyor mu?

28:82
Akşam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah şöyle diyorlardı: \"Vay be! Allah, kullarından dilediğine rızkı açıp yayıyor, dilediğine de ölçüyle veriyor/kısıyor. Allah bize lütufta bulunmasaydı, vallahi bizi de batırmıştı. Demek ki, inkârcılar asla iflah etmiyorlar.\

   mannan   (2)

2:262
Mallarını Allah yolunda harcayıp sonra bu harcadıklarına bir eziyet ve başa kakma eklemeyenlerin, Rableri katında kendilerine has ödülleri vardır. Korku yoktur onlar için; tasalanmayacaklardır onlar.

47:4
Küfre batmışlarla burun buruna geldiğinizde, boyunlar vurulur. Nihayet onları bastırıp sindirdiğinizde, antlaşma bağını sıkı bağlayın. Artık bundan sonrası ya bir bağışlama ya bir fidyedir. Nihayet, harp, ağırlıklarını yere bırakır. İşte böyle! Eğer Allah dileseydi, onlardan öc alırdı. Ama kiminizi kiminizle denemek için böyledir. Allah yolunda öldürülenlerin amelleri asla göz ardı edilmeyecektir.

   manannā   (2)

20:37
\"Yemin olsun, sana bir kez daha lütufta bulunmuştuk.\

37:114
Yemin olsun, biz Mûsa ve Hârun'a da lütufta bulunduk.

   namunna   (1)

28:5
Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim.

   yamunnu   (2)

49:17
İslam'a girmelerini senin başına kakıyorlar. De ki: \"İslamınızı benim başıma kakmayın! Aksine, eğer özü-sözü doğru insanlarsanız, sizi imana kılavuzladığı için Allah hepinizi minnet borcu altına sokar.\

14:11
Resulleri onlara dediler ki: \"Biz de sadece sizin gibi birer insanız, fakat Allah, kullarından dilediğine lütufta bulunur. Allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil. İnananlar yalnız Allah'a dayanıp güvensinler.\

   yamunnūna   (1)

49:17
İslam'a girmelerini senin başına kakıyorlar. De ki: \"İslamınızı benim başıma kakmayın! Aksine, eğer özü-sözü doğru insanlarsanız, sizi imana kılavuzladığı için Allah hepinizi minnet borcu altına sokar.\

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...