←Prev   Be-Lam-Ye  Next→ 

ب ل ى
Be-Lam-Ye
Kökün genel değeri.
Bilâkis, sona erecek, Çürüme
   balā   (3)

2:81
İş onların sandığı gibi değil! Kötülük ve çirkinlik kazanan, suçu kendisini kuşatmış olan kişiler, ateşin dostudurlar. Sürekli kalacaklardır onun içinde.

2:112
İş onların sandığı gibi değil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabbi katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardır onlar...

67:9
Derler ki: \"Gelmedi olur mu? Bize uyarıcı geldi. Fakat biz yalanladık. Ve: 'Allah bir şey indirmemiştir, siz büyük bir sapıklık içindesiniz, başka değil!' şeklinde konuştuk.\

3:125
İş, sanıldığı gibi değildir. Onlar, hemen şu anda üstünüze gelseler bile, eğer siz sabreder ve korunursanız, Rabbiniz sizi, üzerlerine nişan vurulmuş beş bin melekle destekler.

7:172
Hani, Rabbin, âdemoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onları öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: \"Rabbiniz değil miyim?\" Onlar: \"Rabbimizsin, buna tanıklık ederiz.\" demişlerdi. Kıyamet günü, \"Biz bundan habersizdik\" demeyesiniz.

36:81
Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerini yaratmaya güç yetiremez mi? Elbette güç yetirir. Her şeyi bilen Alîm, sürekli yaratan Hallâk O'dur.

39:71
İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: \"Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?\" Onlar: \"Evet, derler, geldi ama inkârcılar hakkında azap hükmü hak oldu.\

40:50
Bekçiler derler ki: \"Resulleriniz size açık-seçik mesajlar getirmezler miydi?\" Derler ki: \"Elbette getirirlerdi!\" Bekçiler: \"O halde yalvarın durun; inkârcıların yakarışları çıkmazda kalıp gitmiştir.\" diye cevap verirler.

46:34
Gün gelir, o inkâr edenler, ateşe arz edilir. \"Bu gerçek değil miymiş?\" diye sorulur. \"Elbette! Rabbimize yemin ederiz, gerçekmiş!\" derler. Allah buyurur: \"O halde, inkâr ettiğinizden ötürü tadın azabı!\

57:14
Onlara seslenirler: \"Biz sizinle değil miydik?\" Derler ki: \"Evet, bizimleydiniz. Ancak siz kendinizi yaktınız, bekleyip durdunuz, şüphe ettiniz, hayal ve kuruntular/hurafeler/anlamını bilmeden okuyuşlar sizi aldattı; nihayet Allah'ın emri geldi. O yaman aldatıcı, sizi Allah ile aldattı.\

6:30
Rableri huzurunda durdurulduklarını bir görsen! Sordu: \"Gerçek değil miymiş bu?\" Dediler: \"Rabbimize yemin olsun ki, gerçekmiş.\" Dedi: \"O halde, küfre sapmış olmanızdan dolayı tadın azabı.\

16:28
Öz benliklerine zulmedip durdukları bir sırada, meleklerin vefat ettirdikleri kişiler şöyle diyerek teslim bayrağını çekerler: \"Biz hiçbir kötülük yapmıyorduk.\" İş hiç de öyle değil. Allah, sizin yapmakta olduklarınızı çok iyi bilmektedir.

34:3
Küfre sapanlar şöyle dediler: \"Kıyamet saati bize gelmez!\" De ki: \"Hayır, öyle değil! Gaybı bilen Rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir! Göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey bile Rabbimden gizli kalmaz. Zerreden daha küçük veya daha büyük hiçbir istisna olmamak üzere, her şey apaçık bir Kitap'ta belirlenmiştir;

43:80
Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp duruyorlar.

46:33
Görmediler mi ki; gökleri ve yeri yaratan, bunları yaratmakla yorgunluğa düşmeyen Allah, ölüleri diriltmeye de kadirdir. Evet, O her şeye kadirdir.

75:4
Hayır, sandığı gibi değil! Biz onun parmak uçlarını da tam bir biçimde düzenlemeye gücü yetenleriz.

84:15
Hayır! Rabbi onu iyice görmekteydi.

16:38
Yeminlerinin tüm gücüyle, \"Allah ölen kimseyi diriltmez!\" diye Allah'a yemin ettiler. Hayır, öyle değil! Öleni diriltmek O'nun üzerinde hak bir vaattır, fakat insanların çokları bilmezler.

64:7
Küfre sapanlar asla diriltilmeyeceklerini sandılar. De ki: \"Rabbime yemin ederim ki, sandığınız gibi değil! Yemin olsun ki, mutlaka diriltileceksiniz; yine Yemin olsun ki, yaptıklarınız size mutlaka haber verilecektir. Ve bu, Allah için çok kolaydır.\

39:59
Hayır, olamaz! Ayetlerim sana geldi de onları hemen yalanlayıverdin; büyüklük tasladın ve kâfirlerden oldun.

2:260
Hani, İbrahim de şöyle yakarmıştı: \"Rabbim, göster bana, nasıl diriltiyorsun ölüleri?\" \"İnanmadın mı?\" diye sordu. \"İnandım, dedi, ancak kalbimin tatmin olması için ...\" Allah dedi ki: \"Kuşlardan dört tane al, onları kendine ısındırıp alıştır. Sonra her dağın üstüne onlardan bir parça koy. Sonra da onları çağır. Koşarak sana geleceklerdir. Bil ki Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

3:76
İş öyle değil! Kim ahdine vefa eder, takvaya sarılırsa hiç kuşkusuz, Allah takvaya sarılanları sever.

   yablā   (1)

20:120
Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: \"Ey Âdem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?\

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...