←Prev   Ayn-Cim-Lam  Next→ 

ع ج ل
Ayn-Cim-Lam
Kökün genel değeri.
Acele, buzağı (hemen getirdi), sana acele ettiren, onların acele istemeleri, çabuklaştırdığınız, acele istediğiniz, acil, acele olarak (bu dünyada), çabuk geçmekte olan, , acelecilik göster, sizin acele ettiğiniz, siz acele ediyorsunu, acele istiyorsunuz, acele istiyorsunuz, acele ediyorsunuz, benden acele , onu acele , acele eder/olarak/ver/etti/eder..., aceleci özellik(te), çabuk isterler, çabuklaştırır (acele eder)
   aʿajil'tum   (1)

7:150
Mûsa, kızgın ve üzgün bir halde kavmine döndüğünde şöyle dedi: \"Benden sonra arkamdan ne kötü şeyler yaptınız! Rabbinizin emrini bekleyemediniz mi?\" Levhaları yere attı, kardeşinin başını tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Kardeşi dedi ki: \"Ey annem oğlu! Bu topluluk beni horlayıp hırpaladı. Nerdeyse canımı alıyorlardı. Bir de sen düşmanları bana güldürme. Beni şu zalim toplulukla bir tutma.\

   aʿjalaka   (1)

20:83
Seni toplumundan çabucak uzaklaştıran neydi, ey Mûsa?

   is'tiʿ'jālahum   (1)

10:11
Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

   is'taʿjaltum   (1)

46:24
Nihayet onu, vadilerine doğru gelen geniş bir bulut halinde görünce: \"Ha, dediler, bu bize yağmur getirecek bir bulut!\" Hayır, o, aceleden istediğiniz şeyin ta kendisi. Bir rüzgâr ki, içinde acıklı bir azap var.

   l-ʿājilata   (1)

17:18
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.

75:20
Hayır, hayır! Siz hemencecik geleni seversiniz.

76:27
Bunlar, hemen gelecek olanı seviyorlar da ötelerindeki zorlu bir günü ihmal ediyorlar.

   l-ʿij'la   (3)

2:51
Ve Mûsa ile kırk gece için sözleşmiştik de siz bunun ardından buzağıyı tanrı edinmiştiniz. Zulme sapmıştınız siz.

2:54
Hani, Mûsa, toplumuna demişti ki: \"Ey toplumum, buzağıyı tanrı edinmenizle öz benliklerinize zulmettiniz. Hadi, yaratıcınıza, Bâri'inize tövbe edin; egolarınızı öldürün. Böyle yapmanız yaratıcınız katında sizin için daha iyidir; O sizin tövbelerinizi kabul eder. Hiç kuşkusuz O, evet O, tövbeleri çok kabul edendir, rahmeti sonsuz olandır.\

2:92
Yemin olsun ki, Mûsa size açık-seçik hak beyanlarla gelmişti de onun arkasından buzağıyı ilah edinmiştiniz. Zalimlersiniz sizler.

2:93
Hani, kesin söz almıştık sizden de Tûr'u üzerinize kaldırmıştık. \"Size verdiğimizi kuvvetlice tutun ve dinleyin!\" demiştik. Şöyle demişlerdi: \"Dinledik ve isyan ettik.\" İnkârları yüzünden gönüllerine buzağı içirildi. De ki: \"Eğer inanan kişilerseniz, ne kötü şeydir size imanınızın emretmekte olduğu!\

4:153
Ehlikitap, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Zaten onlar Mûsa'dan da bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: \"Allah'ı bize açıktan göster.\" Bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım çarpmıştı. Sonra kendilerine açık-seçik kanıtların gelişi ardından buzağıya taptılar. Biz onların bu günahını da affettik. Biz Mûsa'ya apaçık bir kanıt/bir hükmetme gücü verdik.

7:152
Buzağıyı ilah edinenler var ya, yakında onlara Rablerinden bir öfke ve dünya hayatında bir zillet ulaşacaktır. İftiracıları böyle cezalandırırız biz!

   biʿij'lin   (2)

11:69
Yemin olsun, resullerimiz İbrahim'e muştu getirip \"Selam!\" demişlerdi. O da \"Selam!\" demiş, fazla beklemeden kızartılmış bir buzağı getirmişti.

51:26
Hemen ailesinin yanına gitti; semiz bir dana getirdi.

   tastaʿjil   (1)

46:35
Artık, resullerin azim sahibi olanlarının sabrettiği gibi sabret! O inkârcılar için acele etme! Tehdit edildikleri azabı gördükleri gün, gündüzün sadece bir saati kadar yaşamış gibi olurlar. Bir duyurudur bu. Sapmışlar topluluğundan başka kim helâk edilir!

   tastaʿjilūna   (3)

10:51
O azap başınıza patladıktan sonra mı iman ettiniz! Şimdi mi? Hani onu aceleden isteyip duruyordunuz?

27:72
De ki: \"Acele isteyip durduğunuzun bir kısmı belki de arkanıza takılmıştır.\

51:14
Tadın imtihan ve ıstırabınızı. İşte budur o çarçabuk gelmesini istediğiniz!

27:46
Sâlih dedi: \"Ey toplumum! İyilikten önce kötülüğü istemede aceleniz niye? Merhamet görebilmeniz için Allah'tan af dileseniz olmaz mı?\

6:58
Şunu da söyle: \"Acele istediğiniz şey benim yanımda olsaydı, benimle sizin aranızdaki iş çoktan bitirilmiş olurdu. Zalimleri, Allah daha iyi bilir.\

6:57
De ki: \"Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.\

   tastaʿjilūni   (1)

21:37
İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin!

   tastaʿjilūhu   (1)

16:1
Allah'ın emri geldi. Onunla yüzyüze gelmekte acele etmeyin. Tüm varlığın tespih ettiğidir o Allah. Arınmıştır onların şirk koştuklarından.

   taʿajjala   (1)

2:203
Allah'ı sayılı günlerde anın. Kim hemen iki gün içinde işini bitirirse ona günah yoktur. Kim de bunu geciktirir-ertelerse, sakınıp korunduğu takdirde ona da günah yoktur. Allah'tan sakının ve bilin ki, siz O'nun huzurunda haşredileceksiniz.

   taʿjal   (2)

19:84
Onlar için acele etme. Biz onlar için günleri teker teker sayıyoruz.

20:114
O Melik/o hak hükümdar olan Allah, yüceler yücesidir. Sana vahyi tamamlanmadan önce, Kur'an hakkında aceleci olma. Şöyle de:\"Rabbim, ilmimi artır!\

   ʿajjil   (1)

38:16
Şöyle dediler: \"Rabbimiz, bizim payımızı/hesap defterimizi, hesap gününden önce çabucak ver!\

   ʿajjalnā   (1)

17:18
Peşin isteyene dünyada peşin veririz: Dilediğimize dilediğimiz kadar. Sonra da ona cehennemi veririz; yaslanır ona, kınanmış ve kovulmuş olarak.

   ʿajalin   (1)

21:37
İnsan, aceleden yaratılmıştır. Ayetlerimi size göstereceğim. Benden acele istemeyin!

   ʿij'lan   (2)

7:148
Mûsa'nın kavmi, onun Allah'la konuşmaya gidişinden sonra, süs eşyalarından oluşmuş, böğürebilen bir buzağı heykelini ilah edinmişti. Görmediler mi ki, o onlarla ne konuşabiliyor ne de kendilerine yol gösterebiliyor? Onu benimsediler ve zalimler haline geldiler.

20:88
Sâmirî onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: \"Bu, hem sizin hem de Mûsa'nın tanrısıdır. Ama Mûsa unuttu.\

   ʿajūlan   (1)

17:11
İnsan, hayra davet eder gibi şerri çağırıyor/insan, hayra duasıyla şerri davet ediyor. İnsan çok acelecidir.

   faʿajjala   (1)

48:20
Allah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaat etti. Şunu da size aceleden verdi ve insanların ellerini de sizden uzak tuttu ki bu, inananlara bir ibret olsun ve Allah sizi dosdoğru yola kılavuzlasın.

   litaʿjala   (1)

75:16
Onu aceleye getiresin diye dilini onunla hareketlendirme!

   laʿajjala   (1)

18:58
O affedici, o rahmet sahibi Rabbin, onları, kazandıkları yüzünden hesaba çekseydi, kendileri için azabı mutlaka çabuklaştırırdı. Böyle olmamıştır, ama onlar için, hiçbir kaçıp kurtulma imkânı bulamayacakları bir hesap sorma zamanı öngörülmüştür.

   waʿajil'tu   (1)

20:84
Dedi: \"Onlar, benim eserim üzerindeler. Ben sana gelmede acele davrandım ki, benden hoşnut olasın, ey Rabbim!\

   wayastaʿjilūnaka   (1)

13:6
Senden, güzellikten önce kötülük istemede acele ediyorlar. Halbuki önlerinden pek çok örnek gelip geçti. Şu da bir gerçek ki, Rabbin insanlara karşı, zulümlerine rağmen af sahibidir. Ve Rabbinin azabı elbette çok şiddetlidir.

22:47
Senden aceleyle azabı istiyorlar: Allah, vaadine asla ters düşmez. Şu da bir gerçek ki Rabbinin katındaki bir gün, sizin saymakta olduğunuzun bin yılı gibidir.

29:53
Azabı senden çarçabuk istiyorlar. Eğer belirlenmiş bir süre olmasaydı, azap onlara elbette gelmiş olacaktı. Fakat o, hiç farkında olmadıkları bir sırada kendilerine ansızın geliverecektir. Bunda kuşku yok.

   yastaʿjilu   (2)

10:50
Şöyle söyle: \"Diyelim O'nun azabı size gündüzün veya geceleyin gelecektir. Suçlular bunlardan hangisini aceleyle ister?\

42:18
Ona inanmayanlar onun çabucak gelmesini isterler. İman edenlerse ondan ürperirler ve bilirler ki o haktır. Dikkat edin, kıyamet saati hakkında tartışıp duranlar, geri dönüşü olmayan bir sapıklığın tam içindedirler.

   yastaʿjilūna   (2)

37:176
Azabımız gelsin diye acele mi ediyorlar?

26:204
Bizim azabımızı acele mi istiyorlar?

   yastaʿjilūni   (1)

51:59
Şu bir gerçek ki, zulmedenlerin, tıpkı arkadaşlarının günahları gibi günahları vardır. O halde acele etmesinler.

   yastaʿjilūnaka   (1)

29:54
Azabı senden acele istiyorlar. Oysa cehennem, o küfre sapanları çepeçevre kuşatmış bulunuyor.

   yuʿajjilu   (1)

10:11
Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...