←Prev   Tı-Ğayn-Vav  Next→ 

ط غ و
Tı-Ğayn-Vav
Kökün genel değeri.
onu ben azdırdım , tâgut (şeytan ve avânesi) , tagut, şeytan ve avanesi , şeytan ve onun avanesi , tagutu, insan ve cin şeytanları , çok şiddetli ve kuvvetli, azgın bir azapla , sebebiyle kendi azgınlığı , azgınlık edin , azgın, taşkın , o zaman, artık azgın , azgınlık yaptılar , azdı, haddi aştı , azgınlık , onların azgınlıkları , azgınlar için , mutlaka, gerçekten azgınlık yapar , ve daha azgın , ve tagut, insan ve cin şeytanlar , azgın davranması
   aṭghaytuhu   (1)

50:27
Yoldaşı dedi ki: \"Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi.\

   l-ṭāghūta   (2)

5:60
De ki: \"Allah katında ceza olarak bundan daha kötüsünü size bildireyim mi? Allah'ın lanetlediği, üzerine gazap indirdiğidir o. Allah böylelerinden maymunlar, domuzlar ve tağut uşakları yapmıştır. İşte bunlardır yer bakımından daha kötü, yolun denge noktasını kaybetme bakımından daha şaşkın olanlar.\

39:17
Tâğuttan, ona kulluk etmekten kaçınıp Allah'a yönelenlere müjde var! Muştula kullarıma!

16:36
Yemin olsun, biz her ümmette şöyle tebliğ yapan bir resul görevlendirdik: \"Allah'a kulluk/ibadet edin, tâğutttan kaçının. Sonra bunlardan kimine Allah kılavuzluk etti, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi, yeryüzünde gezip dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş görün.

   l-ṭāghūtu   (1)

2:257
Allah, iman sahiplerinin Velî'sidir; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Küfre sapanlara gelince, onların dostları tâğuttur ki, kendilerini nurdan karanlıklara çıkarır. Bunlar cehennemin dostlarıdır. Orada uzun süre kalacaklardır onlar.

   l-ṭāghūti   (2)

4:60
Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken, inkâr etmekle emrolundukları tağutu aralarında hakem yapmak istiyorlar. Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor.

4:76
İman edenler Allah yolunda savaşırlar; küfre sapanlarsa tağut yolunda savaşırlar. O halde, şeytanın dostlarıyla savaşın. Hiç kuşkusuz, şeytanın tuzağı çok zayıftır.

   bil-ṭāghūti   (1)

2:256
Dinde baskı-zorlama-tiksindirme yoktur. Doğru bilgiye dayalı eriş, bozuk bilgiye dayalı sapıştan açık bir biçimde ayrılmıştır. Her kim tâğuta sırt dönüp Allah'a inanırsa hiç kuşkusuz sapasağlam bir kulpa yapışmış olur. Kopup parçalanması yoktur o kulpun. Allah, hakkıyla işiten, en iyi biçimde bilendir.

   bil-ṭāghiyati   (1)

69:5
Bunun üzerine Semûd, bir doğal felaket ile helâk edildi.

   biṭaghwāhā   (1)

91:11
Semûd kavmi, azgınlığı yüzünden yalanladı.

   taṭghaw   (2)

20:81
Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin! Bu konuda azgınlık etmeyin! Yoksa öfkem üzerinize çöker. Ve kimin üstüne öfkem inerse o uçuruma gider.

11:112
O halde sen, emrolunduğun gibi dosdoğru yürü! Seninle birlikte tövbe edenler de... Sakın aşırılık edip azmayın! O, yapmakta olduklarınızı görüyor.

55:8
Azgınlık etmeyin ölçü ve tartıda, saptırmayın mizanı.

   ṭāghūna   (1)

52:32
Acaba bunu onlara hayalleri mi emrediyor yoksa bunlar azmış bir topluluk mu?

51:53
Bunu aralarında vasiyetleştiler mi? Hayır, azıp sapmış bir topluluk bunlar.

   ṭāghīna   (2)

68:31
\"Yazıklar olsun bize, dediler, biz gerçekten azgınlarmışız!\

37:30
\"Bizim size karşı bir sultamız yoktu. İşin esası şu ki siz azmış bir topluluktunuz.\

   ṭaghaw   (1)

89:11
Bunlar, ülkelerde azıp zulmetmişlerdi.

   ṭaghā   (4)

20:43
\"Firavun'a gidin, çünkü o azdı.\

20:24
\"Firavun'a git; çünkü o, azdı.\

79:17
\"Firavun'a git! İyice azdı o.\

53:17
Göz ne kayıp şaştı ne azıp haddi aştı.

79:37
Artık azmış olan,

69:11
Su azıp köpürdüğünde, biz sizi o akıp gidende taşıdık,

   ṭugh'yānan   (3)

5:64
Yahudiler dediler ki: \"Allah'ın eli bağlıdır.\" Kendi elleri bağlandı/elleri bağlanasıcalar! Söylemiş oldukları yüzünden lanetlendiler. Söylediklerinin aksine, Allah'ın iki eli de alabildiğine açıktır; dilediği gibi bağışta bulunur. İnan olsun ki, Rabbinden sana indirilen, küfür ve taşkınlık yönünden onları iyice azdıracaktır. Onların arasına, ta kıyamet gününe kadar düşmanlık ve nefret atmışızdır. Ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allah onu söndürür de onlar yeryüzünde yine bozgunculuğa koşarlar. Ama Allah, bozguncuları sevmez.

5:68
De ki: \"Ey Ehlikitap! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni tam uygulamadıkça hiçbir şey değilsiniz.\" Rabbinden sana indirilen, onlardan birçoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Küfre batan topluluk için tasalanma artık.

18:80
\"Oğlan çocuğa gelince: Onun anası-babası inanmış kişilerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk.\

17:60
Hani, sana: \"Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır.\" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.

   ṭugh'yānihim   (1)

7:186
Allah'ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurganlıkları içinde bocalayıp dursunlar.

10:11
Allah, insanlara şerri, onların hayrı acele istedikleri gibi çabucak verseydi, ecellerinin onlara ulaşmasına çoktan hükmedilmiş olurdu. Ama biz, bize kavuşmayı ummayanları kendi azgınlıkları içinde körü körüne bocalamaya bırakırız.

2:15
Allah onlarla alay ediyor ve onları, kendi azgınlıkları içinde bocalar bir halde sürüklüyor.

23:75
Eğer biz onlara acıyıp da üstlerindeki sıkıntıyı kaldırsaydık, azgınlıkları içinde sersem sersem bocalamaya devam edeceklerdi.

6:110
Biz onların gönüllerini ve gözlerini ters çeviririz, ilk seferinde buna iman etmedikleri gibi bırakırız kendilerini de azgınlıkları içinde körü körüne bocalar dururlar.

   lilṭṭāghīna   (1)

38:55
Bu, budur! Azgınlara da kötü bir gelecek vardır elbette!

78:22
Azgınlar için bir barınak.

   layaṭghā   (1)

96:6
İş, sanıldığı gibi değil! İnsan gerçekten azar:

   wa-aṭghā   (1)

53:52
Daha önce de Nûh kavmini. Çünkü onlar, evet onlar zulmettiler, azdılar.

   wal-ṭāghūti   (1)

4:51
Görmedin mi şu kendilerine Kitap'tan bir pay verilmiş olanları? Puta, tâğuta inanıyorlar; küfre batmışlar için, \"Bunlar inananlardan daha doğru yoldadır!\" diyorlar.

   yaṭghā   (1)

20:45
Dediler ki: \"Rabbimiz, onun aleyhimizde bir taşkınlık yapmasından yahut yine azmasından korkuyoruz.\

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...