←Prev   Sin-Vav-Kaf  Next→ 

س و ق
Sin-Vav-Kaf
Kökün genel değeri.
çarşılarda , ayak , sevk , ayağa , bacaklarını , sevkeden , perde, sırlar, gerçekler , bacakları, ayakları , onu sevkederiz , kendi gövdesi , artık, böylece onu sevkederiz , sevkediyoruz , sürüldü , ve sevkedeceğiz , sürükleniyorlar
   l-aswāqi   (1)

25:7
Şunu da söylemişlerdir: \"Ne biçim resuldür bu; yemek yiyor, sokaklarda yürüyor. Üzerine bir melek indirilmeli, beraberinde özel bir uyarıcı olmalı değil miydi?\

25:20
Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de mutlaka yemek yiyorlar, sokaklarda yürüyorlardı. Biz sizi birbiriniz için imtihan aracı yaptık. Sabrediyor musunuz? Rabbin her şeyi görmektedir.

   l-sāqu   (1)

75:29
Dolaşmıştır el-ayak/kol-bacak.

   l-masāqu   (1)

75:30
Rabbine doğrudur o gün sevkiyat.

   bil-sāqi   (1)

75:29
Dolaşmıştır el-ayak/kol-bacak.

   bil-sūqi   (1)

38:33
\"Geri getirin bana onları!\" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı.

   sāiqun   (1)

50:21
Her benlik, yanında bir güdücü, bir de tanık olduğu halde gelir.

   sāqin   (1)

68:42
Baldırın çıplak kalacağı, secdelere çağrılacakları gün, onu da yapamayacaklar.

   sāqayhā   (1)

27:44
Ona denildi: \"Köşke gir!\" Melike onu görünce su sandı ve baldırlarını açtı. Süleyman dedi ki: \"O, cilalı sırçadan yapılmış bir parlak avlu/zemindir.\" Melike dedi: \"Rabbim, doğrusu ben öz benliğime zulmetmişim. Artık Süleyman'la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim oluyorum.\

   suq'nāhu   (1)

7:57
Rüzgârları, rahmetinin önünden müjdeci gönderen O'dur. Nihayet onlar, yüklerle ağırlaşmış bulutları yüklenince onu ölü bir beldeye göndeririz; onunla su indiririz de o suyla her türlü meyveyi çıkarırız. İşte biz, ölüleri de böyle çıkarırız. Düşünüp ibret almanız umuluyor.

   sūqihi   (1)

48:29
Muhammed, Allah'ın resulüdür. Onunla beraber olanlar, inkârcılara karşı çok çetin, kendi aralarında çok sevecendirler/çok merhametlidirler. Sen onları rükû eder, secdeye kapanır halde görürsün. Allah'tan bir lütuf ve hoşnutluk ister dururlar. Görünüşlerine gelince, yüzlerinde secde eseri/izi vardır. Bu onların Tevrat'taki nitelikleri. İncil'deki nitelikleri de şöyle: Tıpkı bir ekin ki filizini çıkarmış, o filizi kuvvetlendirmiş. Filiz kalınlaştı, gövdesi üzerine dikildi. Ziraatçıları da imrendirir/hayran bırakır bu ekin. Allah böyle yapar ki, onlar sayesinde, inkâr edenleri öfkelendirsin. Allah onlardan iman edip barışa/hayra yönelik işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödül vaat etmiştir.

   fasuq'nāhu   (1)

35:9
Allah odur ki, rüzgârları gönderdi. Rüzgârlar bir bulut kaldırır. Derken onu ölü bir beldeye sevk ettik de ölümünden sonra toprağa onunla hayat verdik. İşte ölümünden sonra dirilme de böyledir.

   nasūqu   (1)

32:27
Görmediler mi ki, biz, çorak toprağa suyu salıyoruz da onunla ekinler çıkarıyoruz; hem hayvanları yiyor ondan hem kendileri. Hâlâ görmüyorlar mı?

   wasīqa   (1)

39:73
Rablerinden sakınanlar da bölükler halinde cennete sevk edilirler. Oraya geldiklerinde, cennet kapıları da kendilerine açıldığında, oranın bekçileri onlara şöyle derler: \"Selam size! Tertemizsiniz. Hadi girin şuraya, sürekli kalıcılar olarak!\

39:71
İnkâr edenler bölük bölük cehenneme sevk edilirler. Oraya geldiklerinde onun kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: \"Size, içinizden resuller gelmedi mi ki, Rabbinizin ayetlerini karşınızda okusunlar ve sizi şu gününüze kavuşmanız hususunda uyarsınlar?\" Onlar: \"Evet, derler, geldi ama inkârcılar hakkında azap hükmü hak oldu.\

   wanasūqu   (1)

19:86
Suçluları da susuz ve yaya olarak cehenneme sevk ederiz.

   yusāqūna   (1)

8:6
İş apaçık ortaya çıktıktan sonra bile, hak konusunda seninle çekişiyorlardı. Sanki onlar gözleri baka baka ölüme sürülüyorlardı.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...