←Prev   Sad-Ayn-Kaf  Next→ 

ص ع ق
Sad-Ayn-Kaf
Kökün genel değeri.
yıldırım , yıldırımlar , yıldırım(dan) , şimşek, yıldırım , şimşek, yıldırım , şimşek, yıldırım , baygın , böylece, artık bayıldı, öldü , şiddetli ses ile helâk olacaklar
   l-ṣāʿiqatu   (1)

2:55
Siz şunu da söylemiştiniz: \"Ey Mûsa! Biz, Allah'ı apaçık görmedikçe sana asla inanmayacağız.\" Bunun üzerine sizi yıldırım çarpmıştı. Ve siz bakıp duruyordunuz.

4:153
Ehlikitap, senden kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyor. Zaten onlar Mûsa'dan da bundan daha büyüğünü istemişlerdi. Demişlerdi ki: \"Allah'ı bize açıktan göster.\" Bunun üzerine zulümlerinden ötürü kendilerini yıldırım çarpmıştı. Sonra kendilerine açık-seçik kanıtların gelişi ardından buzağıya taptılar. Biz onların bu günahını da affettik. Biz Mûsa'ya apaçık bir kanıt/bir hükmetme gücü verdik.

51:44
Daha sonra onlar, Rablerinin emrine kafa tuttular da gözleri baka baka yıldırım kendilerini yakaladı.

   l-ṣawāʿiqa   (1)

13:13
Gök gürültüsü O'nu hamd ile tespih eder; melekler de O'ndan ürpererek... Yıldırımlar gönderir de onlarla dilediğini çarpar. Allah, tuzak kuranların hilelerini başlarına geçirmede çok güçlü olduğu halde, onlar O'na karşı mücadele edip duruyorlar.

   l-ṣawāʿiqi   (1)

2:19
Yahut gökten boşalan bir yağmur haline benzer ki onda karanlıklar var, bir gök gürlemesi var, bir şimşek var. Yıldırımlar yüzünden ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah Muhît'tir, küfre sapanları çepeçevre kuşatmıştır.

   ṣāʿiqatan   (1)

41:13
Yüz çevirirlerse şöyle de: \"Sizi, Âd ve Semûd'a çarpan yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum.\

   ṣāʿiqatu   (1)

41:17
Semûd'a gelince, biz onlara kılavuzluk ettik ama onlar körlüğü hidayete tercih ettiler. Bunun üzerine, kazandıkları yüzünden, alçaltıcı azabın yıldırımı onları yakaladı.

   ṣāʿiqati   (1)

41:13
Yüz çevirirlerse şöyle de: \"Sizi, Âd ve Semûd'a çarpan yıldırıma benzer bir yıldırıma karşı uyarıyorum.\

   ṣaʿiqan   (1)

7:143
Mûsa, bizimle sözleştiği yere gelip Rabbi de kendisiyle konuşunca şöyle yakardı: \"Rabbim, göster bana kendini, göreyim seni!\" Dedi: \"Asla göremezsin beni! Ama şu dağa bak! Eğer o yerinde durabilirse, sen de beni göreceksin!\" Rabbi, dağa tecelli edince onu parça parça etti. Ve Mûsa baygın vaziyette yere yığıldı. Kendine gelince şöyle yakardı: \"Tespih ederim seni. Tövbe edip sana yöneldim! İman edenlerin ilkiyim ben.\

   faṣaʿiqa   (1)

39:68
Sûra üflenmiştir; Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerde kim var, yerde kim varsa çarpılıp yere yıkılmıştır. Sonra sûra bir daha üflenmiştir. İşte hepsi ayağa kalkmış bakıyorlar.

   yuṣ'ʿaqūna   (1)

52:45
Bayılıp yere serilecekleri günlerine kavuşuncaya kadar bırak onları!

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...