←Prev   Kef-Ra-Mim  Next→ 

ك ر م
Kef-Ra-Mim
Kökün genel değeri.
sizin en çok kerim olanınız , bana ikram etti, şereflendirdi , ikram et, kerim ol, güzel yap, özenle hazırla , en çok kerem sahibi, sonsuz kerem sahibi , kerim, şerefli , kerim , ikram edilenler(den) , ikram ediyorsunuz, iyilik ve ihsanda buluyorsunuz , böylece ona ikram etti, şereflendirdi , şerefli, üstün, değerli , kerim olarak, vakarla , sen yücelttin, kerim kıldın, üstün kıldın, şerefli kıldın , biz yücelttik, şereflendirdik, kerim kıldık , kerim , kerim, bol, çok çeşit, çeşit çeşit , güzel, güzel olan, ikram olunan, şerefli , ikram edenler(den), bir ikram eden , kerim, şerefli, üstün olan , ikram edilmiş olanlar , ve ikram
   akramakum   (1)

49:13
Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır.

   akramani   (1)

89:15
İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: \"Rabbim bana ikramda bulundu!\" der.

   akrimī   (1)

12:21
Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: \"Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu.\" İşte bu şekilde biz Yûsuf'a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib'dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar.

   l-akramu   (1)

96:3
Oku! Rabbin Ekrem'dir/en büyük cömertliğin sahibidir.

   l-karīmu   (1)

44:49
\"Tat bakalım! Hani sen onurluydun, seçkindin.\

   l-karīmi   (2)

23:116
Yücelerden yücedir, o hak padişah olan Allah! İlah yok O'ndan başka. O şanlı arşın Rabbidir O!

82:6
Ey insan! O sonsuz cömertliğin sahibi Kerîm Rabbine karşı seni aldatıp gururlu kılan nedir?!

   l-muk'ramīna   (2)

51:24
Geldi mi sana İbrahim'in ikram edilen konuklarının haberi?

36:27
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı.\

   tuk'rimūna   (1)

89:17
Doğrusu şu ki, siz yetime ikramda bulunmuyorsunuz.

   fa-akramahu   (1)

89:15
İnsan böyledir; Rabbi kendisini deneyip de ona cömert davranır, nimet yağdırırsa: \"Rabbim bana ikramda bulundu!\" der.

   kirāmin   (1)

80:16
Ak-pak, mübarek yazıcıların.

   kirāman   (2)

25:72
Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.

82:11
Çok değerli yazıcılar,

   karramta   (1)

17:62
Yine dedi: \"Şu benden üstün kıldığına bir baksana! Yemin olsun, eğer beni kıyamet gününe kadar ertelersen, onun soyunu, pek azı hariç, hükmüm altına alacağım.\

   karramnā   (1)

17:70
Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları, güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık.

   karīmun   (1)

8:4
Gerçek anlamda müminler, işte bunlardır. Rableri katında dereceler, bağışlanma ve bol bir rızık var onlar için.

44:17
Kudretimize yemin olsun ki, onlardan önce Firavun'un kavmini de ince bir imtihana çektik de, asil ve onurlu bir resul geldi onlara.

8:74
O inanıp hicret edenler, Allah yolunda cihat edenler, o barındırıp yardımcı olanlar var ya, gerçek müminler işte onlardır! Bir bağışlanma var onlar için, bol bir rızık var.

24:26
Murdar karılar murdar erkeklere, murdar erkekler de murdar karılara... Temiz kadınlar temiz erkeklere, temiz erkekler de temiz kadınlara... Bunlar, ötekilerin söylediklerinden arınmışlardır. Bunlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.

22:50
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlar için bir bağışlanma ve bol bir rızık vardır.

57:11
Allah'a kim güzel bir borç verecek ki, O onun verdiğini kat kat artırsın. Böyle birisi için onur verici bir ödül de vardır.

57:18
Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır.

34:4
Ki Allah, iman edip hayra ve barışa yönelik işler sergileyenleri ödüllendirsin. İşte bunlar için bir bağışlanma ve kutlu-bereketli bir rızık vardır.\

27:29
Melike dedi ki: \"Ey ileri gelenler, bana önemli bir mektup bırakıldı.\

56:77
O, kesinlikle şerefli bir Kur'an'dır.

27:40
Kendinde Kitap'tan bir ilim olan kişi de şöyle dedi: \"Ben onu sana, gözünü açıp yumuncaya kadar getiririm.\" Derken Süleyman, tahtı, yanında kurulmuş görünce şöyle konuştu: \"Rabbimin lütfundandır bu. Şükür mü edeceğim, nankörlük mü diye beni denemek istiyor. Esasında, şükreden, kendisi lehine şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse bilsin ki, Rabbim Ganî'dir, cömerttir.\

12:31
Kadın onların oyunlarını işitince, onlara haber gönderdi. Kendilerine, yaslanarak yiyebilecekleri bir sofra hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. Yûsuf'a: \"Karşılarına çık!\" dedi. Nihayet Yûsuf'u görünce onu öylesine yücelttiler ki, kendilerinin ellerini kestiler. Şöyle dediler: \"Aman Allahım! Bu bir insan değil; asil bir melek bu!\

   karīmin   (3)

81:19
Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür.

26:7
Bakmadılar mı yere, neler fışkırtmışız onda cömert ve bereketli her çiftten.

44:26
Nice ekinler, nice seçkin makamlar.

31:10
Gökleri direksiz-desteksiz yarattı; görüyorsunuz onları. Ve yeryüzüne, sizi çalkalayıp sendeletmesin diye ağırlıklar, dayanaklar bıraktı ve orada her çeşit hayvanı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her türlü cömert ve bereketli çifti filizlendirdik.

26:58
Hazinelerinden, mutlu-kutlu yerlerinden ettik.

69:40
Ki o, çok soylu bir elçinin sözüdür.

56:44
Ne serindir ne de cömert.

36:11
Sen ancak o zikire/Kur'an'a uyan ve görmediği halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarırsın. Böylesini, bir bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele!

   karīman   (1)

4:31
Eğer yasaklandığınız günahların büyüklerinden uzak kalırsanız, diğer kötülüklerinizi örteriz ve sizi nimet ve bereket dolu bir varış yerine ulaştırırız.

17:23
Rabbin şöyle hükmetti: O'ndan başkasına kulluk/ibadet etmeyin, anaya-babaya çok güzel davranın: Onlardan birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara \"Öf!\" bile deme; onları azarlama, onlara tatlı-iltifatlı söz söyle.

33:44
Kendisine kavuştukları gün onların esenlik dilekleri şöyledir: \"Selam!\" O, onlar için seçkin ve bereketli bir ödül hazırlamıştır.

33:31
Sizden kim, Allah'a ve resulüne itaat eder, iyilik yaparsa, ona da ücretini iki kat olarak veririz. Kendisi için bol ve bereketli bir rızık da hazırlamışızdır.

   mukarramatin   (1)

80:13
Kutsanan-bereketli sayfalardadır o.

   muk'rimin   (1)

22:18
Görmedin mi göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, Güneş, Ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun da üzerine azap hak olmuştur. Allah'ın hakir kıldığına ikramda bulunan olmaz. Allah, dilediğini yapar.

   muk'ramūna   (2)

21:26
\"Rahman çocuk edindi\" dediler. Hâşâ, bundan arınmıştır O! Onlar, lütuflandırılmış kullardır.

70:35
İşte bunlar cennetlerde ikram göreceklerdir.

37:42
Çeşit çeşit meyveler vardır. İkramla karşılanan kişilerdir onlar.

   wal-ik'rāmi   (1)

55:27
Sadece o bağış ve celal sahibi Rabbinin yüzü kalacaktır.

55:78
İkram ve kudret sahibi Rabbinin ismi öyle yüce ki...

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...