←Prev   Dal-Fi-Ayn  Next→ 

د ف ع
Dal-Fi-Ayn
Kökün genel değeri.
uzaklaştır, yok et , def’edin, savunun, müdafaa edin , def edecek kimse, bertaraf edecek, geri çevirecek , defedecek kimse, uzaklaştırıp engel olacak , defetmesi, yok etmesi , vereceğiniz , o zaman verin , defeder (uzaklaştırır)
   id'faʿ   (1)

41:34
Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir.

23:96
En güzel olan neyse onunla sav kötülüğü. Onların nasıl nitelendirme yaptıklarını biz daha iyi biliriz.

   id'faʿū   (1)

3:167
Ve ikiyüzlülük yapan münafıkları bilsin diye. Onlara, \"Hadi gelin, Allah yolunda çarpışın yahut savunma yapın!\" dendiğinde: \"Savaştan haberimiz olsaydı sizi elbette izlerdik.\" dediler. O gün onlar, imandan çok küfre yakın idiler. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlar. Allah, onların gizlemekte oldukları şeyi çok iyi bilmektedir.

   dāfiʿun   (1)

70:2
Küfre sapanlar içindir o. Yoktur onu savacak.

   dāfiʿin   (1)

52:8
Ona engel olacak hiçbir şey yoktur.

   dafʿu   (2)

22:40
Onlar sırf, \"Rabbimiz Allah'tır\" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah'ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde Allah'ın adı çokça anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler her halde yerle bir edilirdi. Allah, kendisine yardım edene elbette yardım eder. Allah elbette Kavî, Azîz'dir.

2:251
Nihayet Allah'ın izniyle onları bozguna uğrattılar. Ve Dâvud Câlût'u öldürdü. Ve Allah, Dâvud'a mülk/saltanat ve hikmet verdi. Ve ona dilediği şeylerden öğretti. Eğer Allah'ın, bazı insanları diğer bazılarıyla savması olmasaydı, yeryüzü bozguna uğrardı. Ama Allah âlemlere karşı çok lütufkârdır.

   dafaʿtum   (1)

4:6
Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter.

   fa-id'faʿū   (1)

4:6
Yetimleri, nikâh çağına gelmelerine kadar gözetleyip deneyin. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. Büyüyecekler diye bu malları tez elden saçıp savurarak yemeyin. Zengin olan, iffetli davransın. Fakir olan ise örfün gerekli kıldığı oranda yesin. Mallarını kendilerine teslim ettiğiniz zaman yanlarında tanıklar bulundurun. Hesap sorucu olarak Allah yeter.

   yudāfiʿu   (1)

22:38
Allah, iman edenleri savunur. Şu da kuşkusuz ki, Allah hiçbir haini, hiçbir nankörü sevmez.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...