←Prev   Lam-Dal-Ye  Next→ 

ل د ى
Lam-Dal-Ye
Kökün genel değeri.
yanı , yanında , benim yanımda, benim katımda, huzurumda , yanımızda , onun yanında, huzurunda , onların yanında , ve katımızda, yanımızda, nezdimizde
   ladā   (1)

12:25
İkisi birden kapıya koştular. Kadın onun gömleğini arkadan yırttı. Kapının yanında kadının beyi ile yüzyüze geldiler. Kadın seslendi: \"Senin ailene kötülük düşünenin cezası nedir; hapsedilmek mi, acıklı bir işkence mi?\

   ladā   (1)

40:18
Onları, yaklaşan felaket günü hakkında uyar! Yürekler gırtlaklara dayanmıştır; yutkunurlar. Zalimlerin ne bir dostu vardır ne de sözü dinlenir bir şefaatçıları.

   ladaynā   (2)

73:12
Bizim yanımızda bukağılar var, cehennem var!

36:53
Topu topu korkunç titreşimli bir tek ses. Ve bakmışsın, hepsi birden huzurumuzda divan durmaktadır.

36:32
Ancak herkes toplandığında, onlar da huzurumuzda hazır bulundurulacaklar.

43:4
Ve o, bizim katımızdaki ana Kitap'ta çok yüce, çok hikmetlidir.

12:54
Kral dedi ki: \"Onu bana getirin, kendime özel dost edineyim.\" Yusuf'la konuşunca da şöyle dedi: \"Artık bugün yanımızda mevkii olan, güvenilir bir dostsun.\

   ladayhi   (2)

50:18
Bir söz sarfetmeye dursun, yanındaki gözcü hemen zaptediverir.

18:91
İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.

   ladayhim   (3)

72:28
Ki onların, Rablerinin elçiliklerini hedefine tam ulaştırdıklarını bilsin. Allah, onların katında bulunan şeyleri kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıya bağlamıştır.

3:44
Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.

3:44
Bu, gayb haberlerindendir ki, sana vahyediyoruz. Onlar, Meryem'in bakımını kimin üstleneceğini belirlemek için kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Çekiştikleri sırada da yanlarında değildin.

12:102
İşte bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Onlar birlikte karar verip tuzak kurarlarken sen yanlarında değildin.

30:32
Onlardan ki, dinlerini parçalayıp hizipler/fırkalar haline geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip övünür.

43:80
Yoksa onların sırlarını, fısıltılarını duymadığımızı mı sanıyorlar? Hayır, öyle değil; elçilerimiz yanlarında yazıp duruyorlar.

23:53
Fakat onlar işlerini aralarında parçalayıp çeşitli zübürlere/kutsallaştırılmış hizip kitaplarına ayırdılar. Her hizip, yalnız kendi yanındakiyle sevinip övünmektedir.

   ladayya   (3)

27:10
\"Asanı bırak!\" Bunun üzerine Mûsa, asayı çevik bir yılan gibi titreyip kıvrılır görünce gerisin geri kaçtı ve arkasına bakmadı. \"Korkma ey Mûsa, benim. Benim huzurumda, elçi olarak gönderilenler korkmaz.\

50:29
\"Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmetmem.\

50:28
Allah buyurdu: \"Huzurumda çekişmeyin! Ben size uyarıyı çok önceden göndermiştim.\

50:23
Yoldaşı şöyle der: \"İşte yanımdaki, hazır!\

   waladaynā   (1)

50:35
Orada onlar için istedikleri her şey var. Katımızda ise dahası da var.

23:62
Biz, hiçbir benliğe gücünün yeteceğinden daha azını yüklemenin dışında bir teklifte bulunmayız. Bizim katımızda, hakkı söyleyen bir kitap vardır. Onlara haksızlık edilmez.

Teşekkür ederim:
IslamAwakened
bu kök sayfaları mümkün kılan herkese teşekkür etmek istiyor.
Çalışmadan formüle etmek için ilham aldık...